12.10.2016

Mabed ve Mektep

Mabed ve Mektep

Mabed ve Mektep

“Oku” emriyle başladı müminin iman serüveni. ‘Ben okuma bilmem ki’ diyen elçiye ve dahi insana; kitabı, kainatı, nefsi, âlemi okumayı öğretti Rahman. Okuyarak yaratıcıyı buldu, nefsini tanıdı, ilimde derinleşti, hakikate yürüdü insan..
 Mabedi mektep edinirsek, ilimde edep buluruz düsturuyla “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nı kitaplara hasrederek, okumaya, ilme, irfana kapılarımızı araladık. Bu hafta din görevlilerimizle birlikte camiyi, ibadet ve kulluk bilincinin oluşmasını sağlayan kitabı ve okumayı aldık gündemimize. Bu vesileyle umulur ki gönül dünyamıza hokka ve divitin buluştuğu sahifelerle yeni lezzetler ve anlamlar katılır.
 Camiler inananlar için bir mabet, ibadet yeri olmanın yanında ilim, irfan, kültür ve medeniyet tohumlarının atıldığı bir mekteptir. Camilere aynı zamanda bir mektep olarak bakarsak, oraların sadece ibadet değil, dinimizi, imanımızı, adabımızı, erkânımızı, hayata ve hayatın hakikatlerine dair bilgileri öğrendiğimiz mekânlar olduğunu görürüz. Böylece camiler; birer mektep haline gelir mümin gönüller için …
Osmanlının Cami-Medrese-Hamam mimarisinde amaçladığı gibi bedenini, ruhunu temizleyen mümin, sahih bilgi ve ilim ile de aklını temizleyerek olgunluğa erişir. Günümüzde de bunu sağlayacak formüller üretebilir, okuma ve ilim bilincini camilerimizden hem gençlerimize hem de toplumun her kesimine aşılayabiliriz. Bunun gerçekleşmesi için camilerimizin de gereken donanımları haiz olması gerekir. Bu bakımdan din görevlileri eşliğinde yürütülecek ders halkaları, güncel ve dini neşriyatla genişletilmiş cami kütüphanelerinin yanında elbette ilim talep eden istekli bir cemaatin varlığı gerekmektedir.
 İbadet ve taat sorumluluklarımızı yerine getirmek amacıyla adım attığımız mabedlerimizde, bizlere yeni ve derin ufuklar açan, manevi ve ilmi gelişimimize katkı sağlayan kitapları tanıma ve okuma bilinci oluşturulması için çalışmalar yapmak zorundayız. Kültür ve medeniyetini kütüphaneler dolusu eserleriyle nesiller boyunca taşımış bir medeniyetin üyeleri olarak, bugün geldiğimiz noktada dünya ülkelerine kıyasla kitap okuma oranında yaşadığımız müthiş düşüşün farkına varıp bu gafletten uyanmak ve gelecek nesillere ibadet şuurunun yanında ilim ve edebi aktarmak öncelikli vazifemizdir. Bu neticeye ulaşmak niyazıyla tüm din görevlilerinin Camiler Haftasını tebrik eder, bu haftada yapılacak olan etkinliklerin “cami ve kitap” konusunda toplumumuzda bilinç oluşturmasını temenni ederim.

E. Mehmet SOYLU
Mudanya Müftüsü