İlçe Müftümüz Sayın Ertuğran Mehmet SOYLU, 05.10.2018 Cuma günü saat 09.00’da, Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle Radyo Ses’e canlı yayın konuğu oldu. Program sunucusu Yekpa AHMET ile gerçekleştirilen canlı yayına Batman’da hain saldırıda hayatlarını kaybeden 8 şehidimizi anarak başlayan İlçe Müftümüz SOYLU;
“Dün itibariyle Batman’da hain saldırıda, vatanımız ve mukaddesatımız için hayatlarını vermiş olan 8 şehidimize ve cümle şehitlerimize Allah’dan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun, Milletimizin başı sağolsun. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde; ”Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, bilakis onlar diridirler fakat siz farkında olmazsınız.” buyuruyor. Rabbim onları Peygamber Efendimiz (s.a.v)’e komşu eylesin. Zira Peygamberlik makamından sonra en yüce makam, en yüksek mertebe Şehitlik makamıdır.
Onlar hayatlarını bu vatan bu bayrak için adadılar, verdiler. Bizlere düşen şehitlerimizin ruhunu incitecek hal tavır ve davranışlardan uzak durmak ve mukaddesatımıza layık gençler yetiştirebilmektir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığımızın tüm personeli ve Radyo Ses dinleyicilerinin Camiler ve Din Görevlileri Haftasını da tebrik eden SOYLU, hafta münasebeti ile caminin ne anlama geldiğini, camilerin tarihi serüveni ve fonksiyonlarının neler olduğunu ifade etti ve dinleyicilerle şunları paylaştı;
“Dinimiz, sevgi ve şefkati, toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak amacıyla birçok müessese vücuda getirmiştir. Bunların başında gönül dünyamıza huzur veren camilerimiz gelmektedir. Yeryüzünde ibadet etmek için mabet inşa etme, ilk insan Hz. Ademle başlamıştır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) ise, zor çetin sıkıntılı ve bir o kadar da ümitli geçen Medine’ye Hicreti sırasında daha Medine’ye varmadan Kuba mevkiinde hemen bir mescit yaptırmıştır. Kur’an-ı Kerimde; “temeli takva üzerine kurulan mescit” olarak bahsedilmektedir.
Peygamberimiz (s.a.v)’in Medine’ye geldikten sonra kendisinin de bizzat kerpiç taşıyarak ve teşvik ederek Mescid-i Nebevi’yi inşa ettirmiş olması, dinimizde cami ve cemaate verilen önemi ortaya koymaktadır. Mescidi Nebevi sonraki tüm camilere örnek olmuştur.
Cami, mezhebi meşrebi ne olursa olsun bizleri toplayan bir araya getiren, çok büyük hizmetler yüklenmiş mübarek ve mukaddes mekanlardır. Cami denilince, cami hayatın tam merkezindedir. Cami şehrin kalbidir. Baktığımız zaman, Cami merkezli bir medeniyete sahip olduğumuzu görürüz. Camiler Ülkenin tapusudur aynı zamanda.”
Konuşmasının devamında, Câmilerimizin bir çok fonksiyonunun olduğunu ifade eden SOYLU; “Câmilerimiz, nefes aldığımız dost bir ev! Câmilerimiz, omuzlarımızın birbirine değdiği bir birlik yuvası, fakir fukarânın çaresiz insanların çâresidir. Camiler, ibadetlerimizi yaptığımız, kibrin ve gururun olmadığı ulvi mekanlardır. Câmiler, zenginin fakirle, işçinin işverenle, yönetenin yönetilenle, yabancının yerliyle bütünleştiği büyük bir insanlık evidir. Sosyal bütünleşme ve kaynaşmaya öncülük etmektedir.
Camilerimiz, kubbesinden mihrabına minberinden kürsüsüne, musikiden hat ve mimariye kadar sanat ve estetik görüntüsüyle, şerefelerinden yükselen ezan sesleriyle Mescid-i Haram’ın, Mescid-i Nebevi’nin ve Mescid-i Aksa’nın birer şubeleridir.
Camilerimiz aynı zamanda, eğitim ve öğretim yuvalarıdır, ibâdet ve fikir merkezleridir. Ayrıca birer işaret ve adrestir camilerimiz. İcra ettiği fonksiyonları sayılamayacak kadar çoktur.
Allah’ın rızâsını umuyorsak, dînimizin câmi gibi temel kurumlarını çalıştırmak, eğitimini öğretimini yapmak ve yaptırmak durumundayız. Camilerimize olan ilgimiz ve sevgimiz hiç bitmemeli.” şeklinde konuştu.
Başkanlığımızca, bu seneki Cami ve Din Görevlileri Haftamızın ana temasının ’Din Hizmetine Adanmış Ömürler’ olarak belirlendiğini belirterek adanmış ömürlerden örnekler de veren SOYLU;
“Cami ve mescitlerimizin kıymetini bilelim. Onlara gereken saygı ve önemi gösterelim. Camilerin, bizler için iman alameti olduğunu unutmayalım” tavsiyesinde bulundu ve şehitlerimiz için yaptığı dua ile konuşmasını tamamladı.