Orhaneli ilçe Müftülüğü görevine yeni başladığım zamanlardı. Dündar mahallemizin muhtarı ve imam hatibi hoşgeldin ziyaretine gelmişti. Biz de ilçemizde Kuran Kerim öğrenimi ile ilgili altyapı çalışmaları yapıyorduk neler yapabiliriz diye...
Muhtarımıza sordum “Kur’an-ı Kerim okumasını biliyor musunuz?” diye, hayır cevabını alınca “o zaman muhtarım sizden başlayalım hem köylerimizde hem de ilçe merkezimizde Kur’an-ı Kerim okumasını bilmeyen kalmayacak, herkese inşallah hocalarımızla birlikte Kur’an-ı Kerim okumasını öğreteceğiz” demiştim.
Arada bir vesile muhtarımızı görünce unutmamış “Muhtarım Kur’an-ı Kerim okumasını öğrenme sözünü vermiştiniz” dediğimde “hocam devam ediyoruz hocamla çalışıyoruz” demişti.
Bu hafta başı hocamız aradı “hocam muhtarımız ve cemaatımızdan bir kişi Kur’an-ı Kerim’e geçti cuma günü müsaitseniz Kur’an-ı Kerim hediye etmek üzere gelebilir misiniz?” demişti. “Olur geliriz inşallah” demiştik.
Daha sonra muhtarım aradı “hocam biraz erken gelin camiimizde yapacağımız projelerle ilgili sizinle istişare etmek istiyoruz” demişti.  Bu hafta cuma günü biraz erken gittik, namazdan önce bir çay içip camii avlusunda yapacakları projeleri heyecanla anlattı muhtarımız.
“Hocam musalla taşını yeni yaptırdık, mikrofon tertibatı çektik, biz kadınlarımızın da cenaze namazı kılmasını istiyoruz, her hafta cuma namazı kılmak için camiye geliyorlar” dediğinde caminin avlusundan iki tane teyzemizin girdiğini görmüştüm.
Kastamonu Şenpazar ilçesinde görev yaparken, ilçemizin ikinci ve büyük camisinin üst katına alttan ısıtma yaptırmış, yeni halılar sermiş, haftalık pazar, cuma günü kurulduğundan dolayı köylerdeki ve ilçe merkezindeki bütün hocalarımız cemaata bayanlar için cuma namazı kılma yeri olduğunu cuma namazına da gelmelerini beklediğimizi söylemiştik.  Bayan Kuran Kursu hocamızı görevlendirmiş hatta hocalarımızdan kendi eşlerini, cemaate örnek olarak, kendileri için ayrılan yerde cuma namazı kılmak için davet etmelerini söylemiştik. Bütün gayretlerimize rağmen hanım kardeşlerimizi cuma namazı kılmak için camiye getirmeye razı edememiştik.
Dündar mahalle muhtarımız ise kadınların cuma namazına geldiklerini, cenaze olduğunda cenaze namazı kılmalarını da istediklerini söylüyordu. Benden kadınların cenaze namazı kılabileceğini, cuma namazına gelen kadınlara anlatmamı istiyordu. 
Camiimiz iki katlı, üst katında erkekler namaz kılıyor alt katında bayanlar namaz kılıyordu. Hanım kardeşlerimizden müsade isteyip önlerine geçip kendilerine gönülden teşekkür ettiğimi, cuma namazı kılmak için camiye gelmelerinin çok büyük bir örneklik olduğunu, cenaze namazınada aynı şekilde hanım kardeşlerimizin de katılabileceğini anlattım.
Cuma vaazından hemen sonra Kuranı Kerim okumasını öğrenen muhtarımız Hüsnü Erdem beye ve Emin Koçdemir beye Diyanet İşleri Başkanlığımızın hediyesi olan bilgisayar dizgili Kuranı Kerim’i hediye ettik. Kur’an-ı Kerim okumasını bilmeyen bütün kardeşlerimize de Kur’an-ı Kerim okumasını öğrenmeye davet ettik.
Köyümüze bu kadar güzellikler kattığı ve topluma örnek olarak ilk önce Kur’an-ı Kerim okumasını öğrendiği için mahalle muhtarımız Hüsnü Erdem beye, Kur’an-ı Kerim okumasını öğrenen Emin Koçdemir beye, onlara Kur’an-ı Kerim okumasını Öğreten camiimizdeki din hizmetlerinin en verimli şekilde yürüten camii imam hatibimiz Cebrail Soyhan hocama, özellikle her hafta cuma namazı kılmak için camiye gelen, ve cenaze namazları olduğunda yine kendilerine ayrılan yerde vefat eden kişiye dua olan cenaze namazına beklediğimiz gönlü geniş, kalbi güzel, nurlu hacı annelerime hacı teyzelerime gönülden teşekkür ediyorum.