25.03.2022

Yıldırım İlçe Müftüsü İbrahim Halil DEMİR hocamız Meşhur Sarı Hoca lakaplı Mehmet Ruhi TURAN hoca efendinin yetiştirdiği Emekli Din Görevlisi İlyas ÇAKIR hocayı, eşini ve evlatları Hafız Hanife ÇAKIR Hocayı ziyaret etti.

Yıldırım İlçe Müftüsü İbrahim Halil DEMİR hocamız Meşhur Sarı Hoca lakaplı Mehmet Ruhi TURAN hoca efendinin yetiştirdiği Emekli Din Görevlisi İlyas ÇAKIR hocayı, eşini ve evlatları Hafız Hanife ÇAKIR Hocayı ziyaret etti.

Emekli Din Görevlisi İlyas ÇAKIR ve eşi, Sarı Hoca lakabıyla meşhur olan Mehmet Ruhi TURAN hoca efendiden eğitim almış ve hafızlığını hocasında tamamlayan binlerce öğrenciden birisidir. Kendisi de hocası gibi Hanife ÇAKIR hocayı iyi bir hafız olarak yetiştirmiş, hoca hanım da bu silsilede öğrenci yetiştirmeye devam etmektedir.

SARI HOCA

Osmanlı’nın son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk dönemine şahitlik eden öncü bir âlim. Son nefesine kadar talebe yetiştiren, okumak ve okutmaktan, öğrenmek ve öğretmekten bir an olsun geri durmayan bir din görevlisi. İlmi ve edebî hitabıyla kitleleri kendisine hayran bırakan bir vaiz. Gönül kırmayan, kimseyi incitmeyen, güzel huylu, güler yüzlü kâmil bir insan; Mehmet Ruhi Turan, namı diğer Sarı Hoca.

Mehmet Ruhi Turan, 1900 yılında Bursa’da dünyaya gelir. Babası Derviş Selim Bey, annesi Habibe Hanım’dır. Ailesi Osmanlı’nın bir eyaleti olan Saraybosna’dan Bursa’nın İnegöl ilçesine göç etmiştir.

Mehmet Ruhi Turan, babasının eğitim şöyle ifade eder: “Ben babamın vakfıyım. Babam beni din hizmetine, ilim yoluna vakfetmiştir. Ben de babamın vakfiyesi olarak ilim yolunda malımı son kuruşuna, ömrümü son nefesime kadar feda edeceğim.”

Sarı Hoca; Arapça eğitimi alır, hafızlığını 1 yıl gibi kısa bir zamanda ikmal ederek bitirir ve medresede eğitim aldığı zaman da 1. Dünya harbi başlayarak medresede eğitim veren alimlerin cepheye gitmesi nedeniyle medreselerde eğitim ve öğretime ara verilir. Eğitim alacak hoca bulamayan Sarı hocanın asla azmi kırılmaz ve medreselerde okutulan tüm kitapları okuyarak tahsilin tek başına ikmal eder. İlk olarak Büyükorhan da sonrasında da Dursunbey ve Kütahya da görev yaptıktan sonra yeniden Dursunbeye yerleşmiş, görev yaptığı yerlerde de çok sayıda hafız, Müftü, vaiz, İmam-hatip, Müezzin-Kayyım ve Kur’an Kursu öğreticisi yetiştirmiştir.

Mehmet Ruhi Hoca’nın hem döneminde yaşanan sıkıntıları hem de son zamanlarda gelinen noktayı en iyi şekilde özetleyen şu cümleler dilinden dökülüverir: “Biz düşündük ki cenazelerimizi kaldıracak imam yetiştirelim. Yüce Allah (c.c.) ne kadar kerem sahibidir. Bize müftüler, vaizler, Kur’an kursu öğreticileri, imam hatipler ve müezzin kayyımlar yetiştirmek lütfetti.”

Bu vesileyle başta Mehmet Ruhi Turan Hoca olmak üzere, yüce dinimiz İslam’ı yaşayan ve yaşatmaya gayret eden, İslami ilimleri okuyan ve okutan, sadaka-i cariye misali insanlığın dünya ve ahiretini aydınlatmak için ilmî birikimlerini kaleme alan tüm hocalarımızdan Cenab-ı Hak razı olsun. Rabbim ahirete göç edenlere rahmet eylesin. Mekânları cennet, makamları ali olsun. İlim yolunun yolcularına, hocalarımıza ve talebelerine sağlık, sıhhat ve afiyet versin.