Başlangıç Tarihi :
Bitiş Tarihi :
    
Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah, müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları günahlardan arındırıp tertemiz yapan, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur...” Okuduğum hadisi şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “İlim öğreten kimseye, öğrettiği ilimle amel edenlerin kazandıkları sevap kadar sevap verilir…”
Detay
    
    
Muhterem Müslümanlar! Peygamber Efendimiz (s.a.s) çocukları çok severdi. Bir defasında sahabeyle birlikte otururken yanlarına torunu Hz. Hasan geldi. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) hemen onu kucağına aldı, bağrına bastı ve öptü. Peygamberimizin bu halini gören bir kişi, “Benim on tane çocuğum var, ben onlardan hiç birini öpmedim.” dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyurdu: مَنْ لاَ يَرْحَمُ لاَ يُرْحَمُ “Merhamet etmeyen kimseye merhamet olunmaz.”
Detay
    
    
    
Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları, korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.”
Detay
    
Muhterem Müslümanlar! Huzur ve güvenin, rahmet ve bereketin kaynağı olan camiler ve mescitler; Yüce Rabbimize kulluğumuzu arz ettiğimiz, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’i öğrendiğimiz, rahmet peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in güzel ahlakıyla tanıştığımız mabetlerdir. Cami ve mescitler, aynı safta omuz omuza durduğumuz, birlik ve beraberliğimizi perçinlediğimiz maneviyat ocaklarıdır. İnsanlığı tevhide, kurtuluşa, hayra ve iyiliğe çağıran hakikat merkezleridir. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in buyurduğu üzere, “Şehirlerde Allah’ın en çok sevdiği yerler, camilerdir.”
Detay
    
Muhterem Müslümanlar! Yüce Rabbimiz, insanı yeryüzünün en değerli varlığı olarak yaratmış, ona iman, akıl ve irade bahşetmiştir. İnsanın; adalet, merhamet, güven, doğruluk ve güzel ahlak gibi değerlerle şahsiyetini inşa etmesini istemiş, bunun yolunu da ona göstermiştir. Bu yol; kişinin Kur’an-ı Kerim ile kimliğini inşa etmesi, Allah Resûlü (s.a.s)’in sünneti ile karakterini şekillendirmesidir.
Detay
    
Aziz Müminler! Okuduğum ayet-i kerimede Hz. İbrâhim ve Hz. İsmâil Cenâb-ı Hakk’a şöyle niyazda bulunmuştur: “Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her türlü kötülükten arındırsın. Şüphesiz, sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”
Detay
    
Muhterem Müslümanlar! Vatan, bizler için bir toprak parçasından çok daha büyük anlamlar taşımaktadır. Cennet vatanımız, ecdat yadigârıdır. Âlimler ve arifler diyarıdır. Aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin emanetidir. Vatanımız, üzerinde özgürce yaşadığımız, huzur ve güven yurdumuzdur. Ruhumuzun sekinete erdiği, kimliğimizin şekillendiği, köklerimizin derinleştiği yuvamızdır. Vatanımız, bağımsızlığımızın sembolüdür. Namahrem eli değmesin diye cepheden cepheye koştuğumuz; yolunda canımızı seve seve feda ettiğimiz yerdir. Vatan sevgisi o kadar değerlidir ki Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde vatanın selameti için nöbet tutanları şöyle müjdelemektedir: “İki göz vardır ki cehennem ateşi onlara dokunmaz: İlki, Allah korkusundan ağlayan göz. İkincisi ise gecesini Allah yolunda nöbet tutarak geçiren göz.”
Detay